Powell'un son açıklamaları piyasada dalgalanmalara neden oldu, Fed'in politika değişikliği çağrıları giderek artıyor. Mevcut piyasalarda Eylül ayında Fed'in faiz oranlarını 25 baz puan düşüreceği genel bir beklenti var, bu olasılık %91,1'e fırladı ve önceki %74,8'den önemli ölçüde arttı, neredeyse kesin bir gerçek haline geldi.
Faiz oranı beklentisinin arkasında iki ana itici güç var: Öncelikle, ABD işgücü piyasası baskı altında, faiz indirimi istihdam sorununu hafifletmeye yardımcı olabilir; İkincisi, daha önce gümrük tarifelerinin artırılması nedeniyle ortaya çıkan enflasyon kaygıları azaldı, faiz indiriminin fiyatların hızla yükselme riskini önemli ölçüde azalttı.
Pazarın gelecekteki faiz oranı hareketlerine dair beklentileri de sürekli olarak ayarlanıyor. Ekim ayında faiz indirimine gitme olasılığı %50'ye yaklaşırken, 2025'te üç kez faiz indirimi (her seferinde 25 baz puan) olma ihtimali de %37'ye ulaştı.
Bu potansiyel para politikası değişikliğinin birçok alanda etkisi olabilir:
1. Hisse senedi piyasası, likidite iyileşmesi nedeniyle yükselebilir. 2. Tahvil piyasası faiz oranı düşüş baskısıyla karşılaşabilir. 3. Dolar kısa vadeli değer kaybı riskiyle karşılaşabilir.
Genel olarak, ABD Merkez Bankası'nın "ekonomiyi kurtarmak için para basmaya" hazırlandığı görülüyor. Eylül ayında faiz indiriminin neredeyse kesinleştiği, ancak sonraki politika yöneliminin istihdam ve enflasyon verilerinin performansına bağlı olacağı düşünülüyor. Ekonomik göstergeler daha da kötüleşirse, ABD Merkez Bankası'nın daha agresif bir faiz indirme stratejisi benimseme olasılığı da göz ardı edilmemelidir.
Bu belirsizliklerle dolu ekonomik ortamda, yatırımcılar ve sıradan insanlar politik gelişmeleri yakından takip etmeli, olası ekonomik değişimlere karşı kişisel finans ve yatırım stratejilerini zamanında ayarlamalıdır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Powell'un son açıklamaları piyasada dalgalanmalara neden oldu, Fed'in politika değişikliği çağrıları giderek artıyor. Mevcut piyasalarda Eylül ayında Fed'in faiz oranlarını 25 baz puan düşüreceği genel bir beklenti var, bu olasılık %91,1'e fırladı ve önceki %74,8'den önemli ölçüde arttı, neredeyse kesin bir gerçek haline geldi.
Faiz oranı beklentisinin arkasında iki ana itici güç var: Öncelikle, ABD işgücü piyasası baskı altında, faiz indirimi istihdam sorununu hafifletmeye yardımcı olabilir; İkincisi, daha önce gümrük tarifelerinin artırılması nedeniyle ortaya çıkan enflasyon kaygıları azaldı, faiz indiriminin fiyatların hızla yükselme riskini önemli ölçüde azalttı.
Pazarın gelecekteki faiz oranı hareketlerine dair beklentileri de sürekli olarak ayarlanıyor. Ekim ayında faiz indirimine gitme olasılığı %50'ye yaklaşırken, 2025'te üç kez faiz indirimi (her seferinde 25 baz puan) olma ihtimali de %37'ye ulaştı.
Bu potansiyel para politikası değişikliğinin birçok alanda etkisi olabilir:
1. Hisse senedi piyasası, likidite iyileşmesi nedeniyle yükselebilir.
2. Tahvil piyasası faiz oranı düşüş baskısıyla karşılaşabilir.
3. Dolar kısa vadeli değer kaybı riskiyle karşılaşabilir.
Genel olarak, ABD Merkez Bankası'nın "ekonomiyi kurtarmak için para basmaya" hazırlandığı görülüyor. Eylül ayında faiz indiriminin neredeyse kesinleştiği, ancak sonraki politika yöneliminin istihdam ve enflasyon verilerinin performansına bağlı olacağı düşünülüyor. Ekonomik göstergeler daha da kötüleşirse, ABD Merkez Bankası'nın daha agresif bir faiz indirme stratejisi benimseme olasılığı da göz ardı edilmemelidir.
Bu belirsizliklerle dolu ekonomik ortamda, yatırımcılar ve sıradan insanlar politik gelişmeleri yakından takip etmeli, olası ekonomik değişimlere karşı kişisel finans ve yatırım stratejilerini zamanında ayarlamalıdır.